skip to main | skip to sidebar

komik

18 Ocak 2010 Pazartesi

Sözlük


Gönderen Dt.Basri Tunçer zaman: 1/18/2010 01:22:00 ÖÖ
Bunu E-postayla GönderBlogThis!X'te paylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Hakkımda

Fotoğrafım
Dt.Basri Tunçer
Profilimin tamamını görüntüle

Blog Arşivi

  • ▼  2010 (12)
    • ►  Nisan (1)
    • ►  Şubat (4)
    • ▼  Ocak (7)
      • Tanı
      • Şans
      • Yeni yıl
      • Sözlük
      • Çin malı
      • Incil'de de yazili
      • Hatıra
  • ►  2009 (147)
    • ►  Aralık (25)
    • ►  Kasım (22)
    • ►  Ekim (24)
    • ►  Temmuz (8)
    • ►  Haziran (21)
    • ►  Mayıs (31)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Mart (8)
    • ►  Şubat (4)
  • ►  2008 (22)
    • ►  Eylül (9)
    • ►  Temmuz (3)
    • ►  Haziran (10)

Evlilik,Kadın,Erkek

Melih Cevdet'e sormuşlar 'evlilik nedir' diye.Eskiden demiş, kız tarafının ve oğlan tarafının ailesi biraraya gelir, yeni çiftin kuracağı yuva için beraber hazırlık yapılır, beraberce yeni ev düzülürdü. Tabi o zamanlar evler genelde bahçe içinde müstakil evlerdi. O yüzden buna 'evlenmek' denirdi. Şimdi ise yeni evliler apartman dairelerinde yani katlarda oturuyorlar, bu yüzden artık evlilik 'katlanmaktır' demiş.'

EVLİLİK
1- Bir adam gazeteye ilan vermiş: ''Eş arıyorum''.
Ertesi gün yüzlerce mektup almış. Hepsi aynı şeyi söylüyormuş.
''Benimkini alabilirsin.''
2- Bir adam karısına arabasının kapısını tutuyorsa emin olabilirsiniz.
''Ya arabası yenidir ya da karısı!..''
3- Bir genç babasına sorar; ''Baba evlenmek kaça mal olur?''
Baba cevap verir: ''Bilmiyorum oğlum, ben hálá ödüyorum.''
4- Evli erkeklerin psikolojisi arkadaşlarla lokantaya gitmeye benzer. İstediğin yemeği sipariş edersin, sonra yanındakinin istediği yemeği görüp ''Keşke onu isteseydim'' dersin.
5- Evliliğin ilk yılında adam konuşur kadın dinler,
ikinci yılında kadın konuşur adam dinler,
üçüncü yılında her ikisi de konuşur, komşular dinler.
6- Bir kavgadan sonra kadın kocasına bağırır:
''Seninle evlendiğimde tam bir aptalmışım.''
Adam cevap verir: ''Evet aşıktım, fark edemedim.''
7- Bir davette bir kadın arkadaşına sorar; ''Alyansını yanlış parmağına takmıyor musun?'' Diğer hanım cevap verir;
''Evet yanlış adamla evliyim de ondan.''

YAŞINA GÖRE
ERKEK
*20 yaşında erkek FİAT gibidir. Küçük ama hızlı.

*20-30 yaş arasında PORSHE gibidir. Hızlı ve konforlu.

*30-40 arası erkek VOLVO gibidir. Biraz sıkıcı ama teknik olarak mükemmel.

*40-50 arası erkek OPEL gibidir. Yapabileceğinden fazlasını vaat eder.

*50-60 arasında ise eski bir FORD gibidir. Harekete geçirmek için karbüratöre biraz alkol koymak gerekir.

YAŞINA GÖRE KADIN

*15-25 arasında kadın AFRİKA gibidir. Yarı keşfedilmiş, yarı bakir.

*25-35 arasında AMERİKA gibidir. Tamamı keşfedilmiş ve bilimsel olarak mükemmel.

*35-45 yaşları arasında HİNDİSTAN ve JAPONYA gibidir. Çok ateşli, bilge ve güzel.

*45-55 arasında FRANSA gibidir. Savaştan hasarlı çıkmış ama hala çekici.

*55-60 arasında kadın ALMANYA gibidir. Savaşı kaybetmiştir ama umutları vardır.

*60-70 arasında kadın RUSYA gibidir. Geniş, sakin ama kimsenin gitmediği.

*70’inden sonra kadın TÜRKİYE gibidir. Şanlı bir geçmiş ama gelecek yok.


*KADIN ELEMENTİ'NİN OZELLİKLERİ*


* ** BİLİMSEL İNCELEME ***

Element: Kadın
Sembolü: Ka
İdeal Atom ağırlığı: 51,6 kg olarak kabul
edilmiştir.
Alternatif ağırlıkları (izotopları): 35 - 130kg
Bulunduğu yerler: Gezegendeki tüm kırsal ve kentsel
alanlar

*FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ:*
1- Yüzeyi renkli film tabakasıyla kaplıdır.
2- Değişik sıcaklıklarda kaynar.
3- Bilinen bir sebep olmaksızın donar.
4- Özel ilgi gördüğünde erir.
5- Yanlış kullanımlarda ısırır.
6- İşlenmemişinden sıradan maden filizine kadar pek
çok halde bulunur.
7- Doğru noktalara basınç uygulandığında ürün
verir.
8- Standart ölçüleri varsa da kolay bulunmaz.
9- Çekici özelliğine aldanılıp fazla
yaklaşılmaması önerilir.
10- Her zaman bir uzmanı tarafından
değerlendirilmelidir .
*
KİMYASAL ÖZELLİKLERİ:*
1- Altın,gümüş, platin ve diğer kıymetli madenlerle
yakın akrabalığı
vardır.
2- Büyük miktarlardaki pahalı maddeleri ve değerli
taşları
absorblayabilir.
3- Belli bir sebebe bağlı olmaksızın patlayabilir.
4- Sebepsiz yere çıkıp gidebilir, çıkıp gelebilir.
5- Sıvılarda çözünürlüğü yoktur.
6- Alkolle doyurulduğunda aktivitesi büyük oranda
artar.
7- Dünyada bilinen en büyük servet indirgeyicidir.
8- Kapalı alanlarda bir arada tutulmaları tehlikelidir.
9- Çok sayıda bir arada olmaları merkezi sinir
sistemini etkiler..
10- Belli bir sistemi çökertmek için kullanılabilir.
11- Hiç işlenmeden son derece etkin maddeye sahip
olabilir.
12- Bir tanesi bile nefes kesilmesi ve hafıza kaybı
yaratabilir.

*GENEL KULLANIM ALANLARI:*
1- Genelde süs olarak.
2- Üretimde
3- Belli dozda kullanılması halinde rahatlamada büyük
yardımcı özelliği
vardır.
4- Çok etkili temizleyici özelliği vardır.

*TESTLER:*
1- Saf numunesi doğal halde bulunabilirse rengi parlak
pembeye döner.
2- Daha iyi bir numunesiyle kıyaslandığında rengi
yeşile döner.
3- Kulağa zarar verdiği tespit edilmiştir.

* POTANSİYEL TEHLİKELERİ:*
1- Tecrübesiz ellerde çok tehlikelidir.
2- Birden fazlasıyla ilgilenmek yasal olarak
engellenmiştir.
3- Ancak değişik mekanlarda ve birbirleriyle direkt
temas etmelerini
engellemek koşuluyla bunu yapanlar bulunmaktadır.
4- Ayni mekanda, uzun süre bir arada olmak, çeşitli
sakıncalar
oluşturmaktadır.
5- Bağımlılık yapabilir ve tedavisi yoktur.
6- Bir çok efsanede ve gerçek hikayede tehlikeleri
anlatılmıştır.

Hayyam'dan

'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun
Cennet-i alâ meyhane midir?
'Her mümin'e iki huri' diyorsun
Cennet-i alâ kerhane midir?
* * *

Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı
Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı?
Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza'nın
Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı
* * *
Beni özene bezene yaratan kim? sen
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden
Demek günah işleten de sensin bana
O zaman nedir o cennet cehennem?
* * *
Kim senin 'yasa'nı çignemedi ki söyle?
Günahsız bir ömrün ne tadı kalır söyle.
Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen eğer
Seninle benim aramda ne fark kalır ki söyle
* * *
Tanrı bizi çamurdan yarattıgında
Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak
İşlediğim günahlar hep onun emriyledir
O halde cehennemde beni niçin yakacak?
* * *
İsyan edip karşında duracağım, neredesin?
Karanlığı, ışığa yoracagım, neredesin?
İbadete karşılık cenneti alacaksam
'Bağış mı ticaret mi' diye soracağım, neredesin?
* * *
Kör cehalet çirkefleştirir insanları.
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var elbet
Lakin bir lâfa bakarım laf mı diye,

Bir de söyleyene bakarım adam mı diye
* * *
Dünya, üç beş bilgisizin elinde
Sanırlar ki tüm bilgiler kendilerinde
Üzülme, eşek eşeği beğenir
Bir hayır var sana kötü demelerinde
* * *
Sen bu dünyanın sırrına eremezsin
Erenlerin dilini de sökemezsin
Öyleyse iç şarabı, cennet et dünyayı
Öteki cennete ya girer, ya giremezsin
* * *
Niceleri geldi, neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hic gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler
***
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para
Hırka, tespih, post, seccade güzel
Ama TANRI KANAR MI BUNLARA
***
Sen sofusun hep dinden dem vurursun
Bana da sapık dinsiz der durursun
Peki, ben ne görünüyorsam O'yum
YA SEN NE GÖRÜNÜYORSAN O'MUSUN
***
Sen içmiyorsan içenleri kınama bari
Bırak aldatmacayı iki yüzlülükleri
ŞARAP İÇMEM DİYE ÖVÜNÜYORSUN AMA
YEDİĞİN HALTLAR YANINDA ŞARAP NEDİR Kİ..
***
Ey kara cübbeli senin gündüzün gece
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere
ONLAR YARATANIN SANATI PEŞİNDELER
SENİNSE AKLIN ABDEST BOZAN ŞEYLERDE....
***
Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını minberini.
Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık
CEHENNEMDE SEN Mİ DAHA İYİ YANARSIN, BEN Mİ?..
***
Seni kuru softaların softası seni
Seni cehenneme kömür olası seni
Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana ?
HAKKA AKIL ÖĞRETMEK SENİN HADDİNE Mİ ?
***
Yaşamın sırlarını bileydin
Ölümün de sırlarını çözerdin
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok
YARIN AKILSIZ NEYİ BİLECEKSİN

Ey kör!

Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş !
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş !
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
BİR NEFESTİR ALACAĞIN, O DA BOŞTUR BOŞ !



Robin Hood

Robin Hood
CAN YUCEL'DEN TERSTEN YASAMAK

Suphesiz ki yasami tersten yasamak daha guzel
hatta mukemmel olurdu.
Nasil mi ?
Cami'de uyaniyorsunuz. bir tahta sandik icersinde,
herkes karsinizda saf durmus, iyiliginize dua ediyor ve tum haklar helal edilmis vaziyette.
Tabuttan dogruluyorsunuz,yasli,olgun ve agirbasli
olarak.
Herkes etrafinizda,buyuk bir itibar,iltifatlar,cocuklar torunlar hepsi hazir.
Arabaniza kurulup evinize gidiyorsunuz.
Dogar dogmaz devlet size maas bagliyor, aylik veya
uc ayda bir maasinizi
aliyorsunuz. Ne guzel, hazir maas, hazir ev...
Altmisli yaslara kadar her sey garanti, huzur
icinde yasiyorsunuz.
Sagliginiz gittikce duzeliyor
Kaslar gucleniyor, kuvvetleniyorsunuz.
Bir gun calismak istiyorsunuz ve ise ilk
basladiginiz gun size hosgeldin
hediyesi olarak bir plaket ve altin kol saati
veriyor patronunuz..
Ve Genel Mudurluk veya bunun gibi yuksek bir
makamdan tecrubeli bir insan
olarak ise basliyorsunuz.
Herkes karsinizda elpence divan...
Vucudunuzda da bazi hosa giden hareketler de
basliyor gittikce zayifliyor,forma giriyorsunuz.
Diger hormonal Aktiviteler artiyor, fevkalade...
Aman ne guzel gunler basliyor...
Derken birgun patron size artik universiteye gitsen
daha iyi olur diyor. Bu arada Babaniz ortaya cikmis,'fazla calistin'diyor 'artik eve don,isi birak,okumaya
basla,harcligin benden olsun...'
Keyfe bakar misiniz ?
Okudugunuz dersler gittikce kolaylasiyor
Ekmek elden su golden bir donem basliyor.
Partiler, Diskotekler, Kizlarin sayisi artiyor.
Derken Anne ve Babaniz sizi goturup getirmeye
basliyor, araba kullanma derdide yok artik...
Gunun birinde sizi okuldan da aliyorlar, 'evde otur,
keyfine bak,oyuncaklarinla oyna' diyorlar...
Mamaniz agziniza veriliyor, zaman zaman altinizi
bile temizliyorlar, hatta bu durum aliskanlik yaratiyor ve hic
tuvalet kullanmamaya basliyorsunuz.
Derken Anneniz bir gun size sut verme kararini
aliyor ve baska bir keyifli donem basliyor.
Mama artik her yerde, her an ve en taze seklinde
hazir.
Bir gun karanlik ilik ve sicak bir ortama
giriyorsunuz.
Beslenmek icin agzinizi agmaya dahi gerek yok, bir
kordondan besleniyor
sicacik yumu$acik ! Gurultusuz ve patirtisiz bir
ortamda yasiyorsunuz.
Kuculuyor, kuculuyor, ufacik bir hucre halini
aliyorsunuz.
Veee gunun birinde muthis keyifli bir gece ile
hayatiniz bitiyor...

Orhan Veli

Orhan Veli
Free Web Counter
Free Counter