22 Ocak 2010 Cuma

Tanı

Profesör, öğrencileri ile birlikte Karadenizli hastanın yatağının başına gitmiş...
Onlara yeni bir hastalığın belirtilerini öğretecek...
Yatakta bitkin, kendinden yari geçmiş vaziyetteki hastayı göstererek konuşmaya başlamış:
"Bakın yüz rengi sarıya yakın, gözler içeriye doğru çokmuş, o yüzden burun daha sivri görünüyor, en fazla değişik kas yüzümüzdedir; Bakın kaslar tepki vermediğinden ifade anlamsız, çene aşağıya sarkmış duruyor..."
Hasta da öğrenciler gibi dikkat kesilmiş dinliyor.
Profesör bu bir "batın sendromu belirtisidir" diyecek, yerinden zorlukla dikilmeye çalışan hasta fırsat vermemiş...
Zor bela mırıldanmış:
"Sen sanki dünya cuzelisun.."

19 Ocak 2010 Salı

Şans

Temel, içecek makinalarının birinin karşısına geçmiş, para atıp bir içecek alımış,
arkasından bir tane daha para atmış ve içeceği almış...
arkasından bir tane daha…
tam bir tane daha atacakken,
yanına kendi halinde bir adam gelmis ve sormuş:
"Afedersiniz ama ne yapıyorsunuz?"
Temel hemen cevap vermiş:
"Karışma uşağım, hiç bozma... şansım yaver gidiyor."

18 Ocak 2010 Pazartesi

Yeni yıl


Sözlük


Çin malı

Temel Çin'de insanı çıplak gösteren gözlük icat edildiğini öğrenir ve
hemen Çin'e gider. Bir tane gözlük alir ve sokakta takar.
Gözlük gerçekten çalışmaktadır.
Herkesi çıplak gosteriyor ,hem de en ince hatlarına kadar....
Türkiye'ye döner, evinin kapısını çalar; kapıyı Dursun açar.
Temel bakar dursun çıplak, karısına bakar o da çıplak;
gözlüğü çıkarıp tekrar bakar ikisi de hala çıplak.
Söylenmeye başlar...
Çin malı değil mi, daha eve gelince bozuldu...

Incil'de de yazili

Adamin biri New York'ta bir otele inmis.
Aksam üzeri otelin barina gidip garson kizlarin yakalarinda yazili olan
isimlerine söyle bir göz attiktan sonra Nancy adli garsonu çagirmis ve Bu
aksam benim ile yemek yer misiniz? diye sormus.
Nancy "Bilmem ki.. " diye kırıtırken adam:
Merak etme kizim, çekinecek bir sey yok. Bu Incil'de de yazili demis.
Nancy biraz saskin bir eda ile "Peki" demis.
Aksam lokantada bulusup yemis içmisler.
Yemek bitince adam Nancy'i odasina davet etmis.
Nancy "Hayir gelemem" diye cevap verince de adam:
Merak etme Nancy, çekinecek bir sey yok. Bu Incil'de de yazili" demis.
Nancy yine saskin saskin "Peki" demis.
Adamin odasina çikmislar, bir kaç kadeh içip biraz müzik dinlemisler.
Sonra adam Nancy ile sevismek istemis.
Nancy "Hayir , katiyen olmaz.. "diye itiraz edince adam yine:
Merak etme kizim, çekinecek birsey yok. Bu Incil'de de yazili" demis.
Nancy "Hani? Incil'in neresinde yazili? Göster bakalim" deyince adam basucundaki otel Incil'ini almis. Nancy'e kapagin içini göstermis.
Orada bir kalem ile yazilmis su cümle varmis
"Bardaki garson kiz Nancy, muhtesem sevisiyor!"

8 Ocak 2010 Cuma

Hatıra

Karadenizliler, bir konferans düzenlerler.
Bu konferansa konuşmacı olarak ünlü bir Amerikalı bilim adamı da davet edilir.
Amerikalı konuk, bir hafta erken gelir,hem tatil yapar hem de Türkleri yakından tanımafırsatı bulur, halkla kaynaşır, kendini sevdirir. Karadenizliler ile Amerikalı bilimadamı hemen her konuda anlaşırlar uyum içinde konferans biter.
Ayrılık günü gelir, Karadenizlileri alır bir düşünce. Biz bu değerli bilim adamına nasıl teşekkür edelim? Aralarında toplanırlar, başkan konunun önemini vurgulamak için der ki:
Biz bu Türk dostu, değerli bilim adamına nasıl bir hediye alalım ki bizi unutmasın? Hem kullanışlı birşey olsun, hem her eline aldığında bizi hatırlasın?"
Salonda kısa bir sessizlik olur, arka sıralardan Temel elini kaldırır:
"Sünnet ettirelim..!"