25 Şubat 2010 Perşembe

en büyük

Padişah ile vezir tartışmaya başlamış.
Padişah vezire, "En büyük ve en güçlü olan benim.
Sen benim emrimdesin!" demiş.
Vezir, "Hayır ben büyüğüm. Ordunun başında ben savaşıyorum,
sen sadece mühür basıyorsun" diye itiraz etmiş.
Tartışma uzayınca Padişahla vezir, bir çobanın yanına gitmişler
ve konuya hemen girmemek için çobana sormuşlar:
-"Senin koyunun mu büyük, ineğin mi?"
Çoban şaşırmış şaşırmasına da, soranlar da padişahla vezir.
-"İneğim" demiş.
-"Keçin mi büyük, öküzün mü?"
Çoban "Öküzüm, tabii ki." deyince, asıl soruyu yöneltmişler çobana:
-"Söyle bakalım, padişahın mı büyük, vezirin mi?"
Çoban hiç düşünmeden yanıt vermiş:
"Vallahi ben sadece kendi hayvanlarımı tanırım.
O hayvanları tanımıyorum!"

Neyini seviyor

Temel ile dursun gece yarısı yolda yürüyorlarmış.temel çırılçıplak dursun ise donlu
Temel Dursun'a diyor ki,
ben senun neyini seviyom biliy misun?
Dursun: neyimu daa?
Temel: İradeni,kumarda nerde duracağını biliyorsun

ayin

Bir Pazar günü Bay Murphy'yi kasabanın kilisesinde gören papaz çok şaşırdı; çünkü Bay Murphy hayatında hiç kiliseye uğramamıştı.
Ayinden sonra onun yanına geldi ve "Murphy, seni kilisede görmekten çok memnun oldum; ama seni buraya neyin getirdiğini merak ettim doğrusu" dedi.
Murphy yanıtladı :
"Sana yalan söylemem doğru olmaz. Bir süre önce, çok ama çok sevdiğim şapkamı bir yerlerde bırakmıştım ama nerede bıraktığımı bir türlü hatırlayamıyordum. Bay McGlynn'in de aynı şapkadan giydiğini ve her Pazar kiliseye geldiğini biliyordum. Ayinde şapkasını çıkarması gerektiğini de biliyordum ve, herhalde kilisenin arka tarafındaki askıya koyar diye düşündüm.
Yani, duadan sonra, ayin başlamadan kiliseden ayrılmayı ve o sırada McGlynn'in şapkasını aşırmayı planlamıştm."
Papaz, "Ama, görüyorum ki bunu yapmamışsın." dedi ve sordu :
"Neden fikrini değiştirdin ?"
Murphy yanıtladı: "Sizin 10 Emir konusundaki vaaz'inizi dinlerken aniden anladım ki, aslında McGlynn'in şapkasını çalmak zorunda değilim"
Gözü yaşaran papazın, yüzüne yayılan dostça bir gülümsemeyle Murphy'ye baktı ve, dedi ki :
"Bunu duymak ne kadar güzel !... Yani benim konuşmamın 'Çalmayın' bölümünü dinlediniz ve çaldığınız taktirde cehennemde başınızı yakacak o şapkadan vazgeçtiniz !"
Murphy başını yavaşça iki tarafa sallayarak konuştu :
-aslında pek öyle olmadı peder ;
Konuşmanızın "zina yapmayın" bölümünü dinlerken, şapkamı nerede bıraktığımı hatırlayıverdim birden !"

EVLILIK

Tipik bir maco adam, cok hos bir kadinla evlenir ve nikahin hemen ardindan,kurallarini ortaya koyar :
'Eve ne zaman istersem,saat kacta istersem, ki herseyden once eger istersem,
o zaman gelirim ve senden bu konuyla ilgili bir tartisma istemiyorum.
Ben baskabir sey soylemedikce, her aksam yemek masasini kusursuz istiyorum.
�stedigim zaman eski kiz arkadaslarimla icmeye ve kagit oynamaya giderim ve bana bu konuda gucluk cikarma sakin.
Bunlar benim kurallarim.Yorumun var mi?'
Kadin: 'Hayir, benim icin sakincasi yok.Yalniz sunu bilki,burada
her gece saat 7'de sex yapilacak, sen olsanda, olmasanda.'