6 Ekim 2009 Salı

Cin

Temel ve Dursun, kumsalda gezerken, bir de bakmışlar önlerinde Alaeddin’in Sihirli Lambası duruyor...
Almışlar ellerine lambayı söyle bir dokunup okşamışlar. Fiiiiiiisssssssss… Cin dışarıda.
Cin, bir Temel’e bakmış, bir Dursun’a. İki laz...
Sonra dile gelmis:
- Kusura bakmayın ben sizinle uğraşamam.. Alin size üçer yumurta, her kirdiginiz yumurta icin bir dilek tutun. İstekleriniz yerine gelsin…Cin uçup gitmiş lambasına, Temel ile Dursun ellerinde yumurtalarla ayrilmislar kumsaldan. Aradan yillar gecmis. Bu olaydan cok zaman sonra iki eski dost karsılaşmışlar.
Temel, Dursun’a sormuş:- Ula Tursin, ne ettun yimirtalari?
- Valla, demis Temel, ilkini kirdim, cok para istedum, hic bitmeyen bir param var...
- Eeee! Ikincisu…- Onu da kirdim, cok guzel bir hatun istedum. Simdi dunyalar guzeli bir karim var...
- Ya ucuncusunu neettun?
- Onu da kirdum, saglik istedum.. Hic hastalanmadan yasayip cideyrum.. Peki sen ne ettun yimirtalari?
Temel huzunle basini sallamis,
- Sorma sorma demis, senden ayrildim eve celdum, tam esikten gireyiken ayagum takildi, yumurtanin biri yere dusti kirildi…
Ben de, ‘hassittir be’ dedum... Demez olaydum,evin ici ‘çük’ doldi...
- Eeee! Sonra? demis Dursun,
- Bir ev dolusu çükle ne yapayim, dedim, kirdim ikincuyu, butun çük’leri geri goturmesini istedum.
- Yaaa! Peki sonunciyi ne ettun?
- Ne edecegum? Kirdim sonuncuyu da, hacan benimkini geri getir, dedum da…

Hiç yorum yok: